Polis Radyosunda Yaşlılar Haftası Anlatıldı

Halk Sağlığı Müdürlüğü , 18-24 Mart Yaşlılar Haftası nedeniyle Polis Radyosuna konuk oldu. Programa; Giresun Üniversitesi Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. İrem İlgezli katıldı.

Yaşlılarımızın dün ile bu gün arasında köprü kuran, kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan en değerli varlıklarımız olduğunu dile getiren Uzm. Dr. İrem İlgezli, yaşlı bireylerin toplumla bütünleşmesi, daha aktif olması ve yaşama daha sıkı bağlı kılınmasının önemini dile getirdi.

Uzm. Dr. İrem İlgezli: "Her insan için değişik mana ve önem ifade eden yaşlılık, hayatın çok güzel bir dönemidir.

Unutmamalıyız ki, kendi varlığımız ve çocuklarımızın geleceği ne kadar önemliyse, yaşlılarımız da bizim için o kadar önemlidir. Onların geniş ufukları, tecrübeyle kesinlik kazanmış bilgi ve birikimleri, her zaman yararlanmamız gereken, geçmişe ve bu güne olduğu kadar geleceğe de ışık tutan birer kaynaktır. 

Bu nedenle yaptığımız çalışmalarda “Sağlıklı Yaşa, Sağlıklı Yaşlan” politikasıyla hareket etmekteyiz. 

Yaşamı sağlıkla sürdüren her kişi sağlıklı bir şekilde yaşlanmayı da hak eder. Hastalığın insanın kapısını ne zaman çalacağı belli olmaz. Ancak genel itibariyle yaşlılık dönemi hastalıkların başlangıcı olarak görülmektedir. Yaşlılıkta oluşabilecek hastalıklar için korunmanın ilk adımı yaşamın ilk gününden itibaren kendini koruyarak, doğru olanı yaparak yaşamaktır. Bunlara rağmen tabi ki birçok rahatsızlığın ileri yaşlarda ortaya çıkma olasılığı daha fazladır.

Bizler belki de ileri yaşlarda vücudumuzu daha fazla dinlemeye başlamaktayız. Fakat bu kimi zaman olmayan hastalıklarımızı varmış gibi hissetmemize; kimi zamanda hastalıklarımızdan daha çok etkilenmemize neden olmaktadır. Bu nedenle hastalıklarını tanıması, kendisini yalnız hissetmemesi, başka bir ifade ile kendini dinlemeye çok zaman ayırmaması için yaşlı sağlığı bizim özel bir ilgi göstermemiz gereken bir gruptur.

Yaşlılarımızda en sık gördüğümüz hastalıklar Prostat, Hipertansiyon, Diyabet, Osteoporoz, ve özellikle KOAH örnek olarak verilebilir. 

Yalnız başına hastanelere başvuran hastalar tedavilerini anlamakta ve uygulamakta veya en basitinden hastanelerde yollarını bulmakta bile sorun yaşayabilmektedir. Bazı kişiler ise tanı almaktan korkup hastaneye başvurmayı red etmektedir.

Onları yalnız bırakmamak ve umutsuzluklarına engel olup, onlara umut olmak hedefimizdir. Belki de en yakınlarından da beklentimiz budur" dedi.